Meğer İnsanlar Geceleri Aslında İki Kez Uyuyormuş!

Tarihte Uyku Düzeni Sandığımızdan Farklıydı Gecenin bir yarısı uyanıp saate baktığında “Acaba neden uyandım?” diye düşünenlerdenseniz, endişelenmeyin. Bu durum aslında oldukça doğal. Çünkü insanlık tarihinin büyük kısmında insanlar geceleri kesintisiz uyumuyordu. Araştırmalara göre, geçmişte birçok kültürde iki bölümlü uyku düzeni yaygındı.

Bu düzende insanlar ilk uykularına akşam erken saatlerde dalıyor, gece yarısına yakın bir zamanda kısa süreliğine uyanıyor ve ardından “ikinci uyku” olarak bilinen dinlenme sürecine geçiyordu.

Gece Yarısı Uyanmak Eskiden Sıradandı

Tarihsel kaynaklar, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya kadar farklı toplumlarda insanların bu şekilde yaşadığını ortaya koyuyor. Gece uyanık kalınan kısa sürede insanlar genellikle ateşi karıştırır, hayvanlarını kontrol eder, dua eder veya sessizce sohbet ederdi.
Bazı günlüklerde ve mektuplarda bu “gece arası” saatlerinde yazı yazıldığı, hatta çiftlerin bu dönemde yakınlaştığı bile anlatılıyor.

Tek Parça Uyku Alışkanlığı Nasıl Ortaya Çıktı?

Peki, bu doğal iki bölümlü uyku biçimi neden ortadan kalktı? Cevap, yapay ışığın keşfi ve Sanayi Devrimi ile hayatın değişmesinde yatıyor.

  1. ve 19. yüzyıllarda önce yağ ve gaz lambaları, ardından elektrikli aydınlatmalar insanların daha uzun süre uyanık kalmasına olanak tanıdı. Bu da insanların yatma saatini geciktirmesine, sabah uyanma saatinin ise sabit kalmasına neden oldu. Sonuç olarak, tek parça kesintisiz uyku düzeni yaygın hale geldi.

Sanayi Devrimi döneminde başlayan fabrika mesaileri, bu yeni düzeni adeta zorunlu kıldı. 20. yüzyılın başlarında ise “8 saatlik kesintisiz uyku” ideal bir standart olarak kabul edildi.

İlginizi Çekebilir:Yeni Banknot Çıkmayacak: “Mevcut Durumdan Memnunuz”

Modern Bilim Ne Diyor?

Işık ve saatten yoksun ortamlarda yapılan bilimsel deneylerde, insanların birkaç hafta içinde kendiliğinden eski “iki bölümlü uyku” düzenine döndüğü görülüyor.
2017 yılında Madagaskar’daki elektriksiz bir köyde yapılan gözlemler de bunu doğruladı: Köy halkı geceleri iki ayrı uyku periyodu yaşıyordu.

Işık, Zaman Algısı ve Ruh Halimiz Üzerindeki Etkiler

Işık yalnızca uykumuzu değil, zaman algımızı da etkiliyor. Keele Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalara göre, düşük ışıklı ortamlarda zaman daha yavaş akıyormuş gibi hissediliyor.
Bu durum özellikle moral bozukluğu yaşayan kişilerde daha belirgin hale geliyor.

Kış aylarında sabah ışığının zayıf olması, biyolojik saatin dengesini bozabiliyor. Çünkü sabah güneşinde yer alan mavi ışık, uyanıklık hormonu kortizolün salgılanmasını artırırken, melatonin üretimini baskılıyor. Güne yeterli ışık almadan başlayan kişilerde bu denge bozulduğu için yorgunluk ve ruh hali düşüklüğü yaşanabiliyor.

Uykusuzluk Sandığımız Şey Aslında Normal Olabilir

Uzmanlara göre gece birkaç kez uyanmak uykusuzluk değil, insanın biyolojik yapısına oldukça uygun bir durum. Önemli olan bu uyanıklığa nasıl tepki verdiğimiz.

Eğer 15–20 dakika boyunca uyuyamıyorsanız, loş ışıkta kısa süreli sessiz bir aktivite yapmak öneriliyor. Örneğin kitap okumak veya nefes egzersizi yapmak yeniden uykuya geçişi kolaylaştırıyor.

Ayrıca, saate bakmak uykusuzluk kaygısını artırdığı için önerilmiyor. Uzmanlar “zamanı unutup süreci doğal bırakmak” gerektiğini vurguluyor. Çünkü stres ve endişe, uykunun yeniden başlamasını geciktirirken; sakinlik ve kabullenme, uykuya dalmayı kolaylaştırıyor.


Sonuç: Doğal Uyku Döngüsüne Dönmek Mümkün

İki bölümlü uyku, insanın doğal biyolojik düzenine dayanan bir alışkanlık. Günümüz koşullarında yapay ışık, stres ve yoğun yaşam temposu bu dengeyi bozsa da, ışık hijyeni, sakinleşme teknikleri ve uyku farkındalığıyla yeniden bu doğal ritme yaklaşmak mümkün.

share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Ağız ve Diş Sağlığı
Ağız ve Diş Sağlığı Hakkında Her Şey Sağlıklı Gülüşlerin Sırrı
Ağrı Kesici ve Antibiyotikler Anafilaksiye Neden Olup Ölüm Riski Yaratabilir
Balık Yağı Takviyesi Almanın Faydaları
Balık Yağı Almanın Faydaları
Genç Yaşta Yumurtalık Rezervi Azalıyor: Erken Menopoz Riski Kapıda mı?
Genç Yaşta Yumurtalık Rezervi Azalıyor: Erken Menopoz Riski Kapıda mı?
Kolajen Gerçekten İşe Yarıyor mu? Bilim İnsanları Ne Diyor?
Kolajen Gerçekten İşe Yarıyor mu? Bilim İnsanları Ne Diyor?
Sağlıklı Anne Sağlıklı Kadın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

e40 Blog | © 2025 | Tüm Hakları Saklıdır.