İnsanlık Buzulların Yok Oluşuna Tanıklık Edecek: 2100 Yılında Dünya Buzsuz Kalabilir
NASA verileri buzulların hızla eridiğini ve insanlığın kendi sonunu izlediğini gösteriyor. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından paylaşılan son verilere göre küresel ısınmanın etkisiyle hem deniz hem de hava sıcaklıklarında ciddi bir artış yaşanıyor. Bu artış dünyanın tatlı su kaynaklarının en önemli bölümü olan buzulların hızla erimesine neden oluyor. Antarktika her yıl ortalama 135 milyar ton, Grönland ise yaklaşık 266 milyar ton buz kaybediyor. Bu durum, gezegenin geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
- İnsanlık Buzulların Yok Oluşuna Tanıklık Edecek: 2100 Yılında Dünya Buzsuz Kalabilir
- Küçük Buz Devri’nden Günümüze Hızla Azalan Buzullar
- Buzullar Yeni Denge Kuramıyor
- 2100’de Buzulların Yüzde 40’ı Yok Olabilir
- Deniz Seviyesi Bir Metre Yükselebilir
- Çözüm Emisyonların Azaltılmasında
Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü’nden (ETH) İnşaat, Çevre ve Harita Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Matthias Huss, küresel ısınmanın buzullar üzerindeki etkilerini ve erime hızındaki tehlikeli artışı değerlendirdi. Dr. Huss’a göre buzulların geleceği doğrudan iklim koşullarıyla bağlantılı ve son yüzyıldaki ısınmanın temel nedeni insan kaynaklı faaliyetler.

Küçük Buz Devri’nden Günümüze Hızla Azalan Buzullar
Dr. Huss, 1850’li yıllarda buzulların son 10 bin yılın en geniş alanına ulaştığını ve bu dönemin “Küçük Buz Devri” olarak adlandırıldığını hatırlattı. O yıllardan bu yana buzulların geri çekilme sürecine girdiğini ve özellikle son on yıllarda bu sürecin tehlikeli boyutlara ulaştığını belirtti.
Bilim insanı, son 20 yılda dünya genelinde buzulların 6 bin kilometreküpten fazla buz kaybettiğini vurguladı. Bu miktar, Grönland ve Antarktika’daki dev buz tabakalarından daha fazla bir kayba karşılık geliyor. Toplam hacim olarak dünya buzullarının yaklaşık yüzde 5’inin yok olduğu tahmin ediliyor,

Buzullar Yeni Denge Kuramıyor
Huss, 2010-2020 yılları arasında buzulların erime hızının önceki on yıla göre yüzde 36 oranında arttığını ifade etti. Normalde buzullar ısınmaya karşı daha yüksek bölgelere çekilerek denge kurmaya çalışır. Ancak günümüzdeki hızlı iklim değişikliği bu doğal dengeyi bozuyor. Artan sıcaklıklar nedeniyle buzullar dengeye ulaşamadan çözülüyor ve geri dönüşü olmayan bir sürece giriliyor.
Avrupa kıtasındaki buzulların 2000 yılından bu yana yüzde 40 oranında küçüldüğünü, bu kaybın yüzde 25’inin ise son 10 yılda gerçekleştiğini belirten Huss, Avrupa Alpleri, Kafkasya ve Rocky Dağları gibi bölgelerde erimenin çok daha belirgin olduğunu söyledi. Alaska ve Patagonya gibi bölgelerde ise toplam buz kaybının kritik seviyelere ulaştığını ekledi.
2100’de Buzulların Yüzde 40’ı Yok Olabilir
Huss’a göre 2100 yılına kadar mevcut buzulların yüzde 26 ila 41 arasındaki kısmının tamamen yok olacağı öngörülüyor. Özellikle Avrupa Alpleri ve Kafkasya gibi bölgelerde bazı senaryolarda buzulların tamamen silineceği tahmin ediliyor. Bu durum, küresel iklim dengesinin geri dönüşü olmayan bir şekilde bozulmasına neden olabilir.

Deniz Seviyesi Bir Metre Yükselebilir
Buzulların erimesi sadece kara yüzeylerini değil, deniz seviyelerini de tehdit ediyor. 2100 yılına kadar deniz seviyesinin en az bir metre yükseleceği öngörülüyor. Bu yükseliş, kıyı bölgelerinde yaşayan milyarlarca insanın yaşam alanlarını doğrudan etkileyecek. Ayrıca bu durum okyanus ekosistemlerinde de zincirleme etkiler yaratacak. Erimeyle birlikte kıyılara taşınan tortu ve besin maddeleri değişecek ve bu da deniz yaşamını olumsuz yönde etkileyebilecek.
Çözüm Emisyonların Azaltılmasında
Dr. Huss, iklim krizinin önüne geçebilmek için karbon emisyonlarının sınırlandırılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Emisyonların azaltılması hem buzulların erime hızını yavaşlatacak hem de aşırı sıcaklıklar, kuraklık ve şiddetli yağış gibi ekstrem hava olaylarının etkilerini azaltacaktır. Küresel iklimin dengelenmesi, sadece doğa için değil, insanlığın geleceği için de büyük önem taşıyor.






